“Annemler beni buraya niye getirdi anlamıyorum. İyiyim ben. Uzun zamandır bu kadar iyi hissetmemiştim. Geçen yıl yaşadığım o depresyon zamanında kötüydüm, ama şimdi çok iyiyim, hasta değilim ben. Uyumuyorsun diyorlar, uykum yok, niye uykuda zaman geçireyim ki ihtiyacım yok. Çok alış veriş yapıyormuşum. Ne var yani bir kaç birşey aldıysam, kredi kartı limitimi doldurdum diye kızıyorlar bana. Motorsiklet almama da izin vermediler. Oysa ben kurye zinciri kuracaktım. Aslında düşünüyorum da Harley Davidson satan bir yer açabilirim.”
Bipolar bozukluk (iki uçlu bozukluk, eski adıyla manik-depresif hastalık) iki ayrı hastalık dönemleriyle karakterize bir ruhsal bozukluktur. Bu hastalık dönemlerinden bir tanesinde taşkınlık (mani), diğerinde ise çökkünlük (depresyon) bulunmaktadır.
Hastalık dönemleri dışında ise hasta hemen tamamen normale döner. Bazı hastalarda ise günlük yaşamı kısmen etkileyen kalıntı belirtiler görülmekle birlikte, hastalar düzelir.
Mani veya taşkınlık dönemi, hastanın aşırı coşkulu olduğu dönemdir. Bu dönemde hastada abartılı önemli düşünceler veya ayağı yere basmayan projeler, kendini olduğundan çok daha yüksekte hissetme, büyüklük düşünceleri, düşüncelerin hastanın zihninde adeta yarışması, kendini aşırı enerjik hissetme, uyku gereksiniminde azalma, hatta uyku gereksinimini inkar etme, sonuçlarını düşünmeden heyecanlı veya eğlenceli faaliyetlere kalkışmak (çok fazla para harcama, aşırı hızlı araba kullanma) görülen belirtilere örnektir.
Depresyonda ise hastada mutsuzluk, karamsarlık, umutsuzluk, özgüvende azalma, değersizlik hissetme, abartılı suçluluk veya pişmanlık duyguları, eskiden zevk aldığı faaliyetlerden zevk alamama, iştahsızlık veya uykusuzluk gibi değişiklikler, ölüm ve intihar düşünceleri, bedeninde nedeni açıklanamayan ağrılar ortaya çıkabilir.
İki uçlu bozukluk toplumlarda ortalama %2-3 civarında görülmektedir. Erken kadın oranı eşittir ve ortalama başlangıç yaşı 20–25 arasındadır.
Hastalığın ortaya çıkmasında genetik yatkınlık önemlidir. Stresli veya travmatik olaylar, hastalığa yatkınlığı olan kişilerde, iki uçlu bozukluğun ilk hastalık döneminin ortaya çıkmasını tetikleyebilir. Bunlar, kimi zaman ailede görülen bir ölüm, işini kaybetmek, doğum veya taşınma gibi olaylardır.
Hastalık dönemleri arasında birçok kişi normal duygudurumlarına döner. Kimileri ise çökkün veya durgun bir duygudurum içerisindedir. Birtakım kişilerin hastalık belirtileri arasında hiç ara olmazken, kimilerinde kısa süreli aralar görülebilir. Ama en çok görülen durum hastalığın ilk yıllarında hastalık dönemleri arasında süre uzun iken, ilerleyen yıllarda bu süre giderek kısalma eğilimi gösterir.
İki uçlu bozukluğun tedavisinde ilaç tedavileri önem taşımaktadır. Tedavi, her hastaya göre, doktoruyla ortaklaşa olarak planlanır. Bu tedavi programında ilaç tedavisi yanı sıra yaşamın düzene sokulması, kötü beslenme ve alkol–madde kullanım alışkanlıklarından uzaklaşma, stresle başa çıkma stratejilerini öğrenme, hastalığın seyri konusunda ayrıntılı bilgiye sahip olma bulunmaktadır. İlaç tedavisi olarak tercih edilen ilaçların başında lityum gelirken, ayrıca valproat, karbamazepin gibi antiepileptikler, antipsikotikler kullanılabilmektedir.
İki uçlu bozukluğun tedavisinde hastalık dönemlerinin tedavi edilmesi kadar, bu dönemlerin yeniden olmasını engellemek de önemlidir. Bu amaçla koruyucu tedavi planlanmaktadır. Koruyucu tedavi, hastalık dönemlerinin daha kolay kontrol altına alınmasında da etkilidir.